Ihsan Soytemiz

Probiyotikler Nasıl Soğuk ve Grip Sezonunu Atlatmamıza Yardımcı Olabilir.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 Probiyotikler Nasıl  Soğuk ve Grip Sezonunu Atlatmamıza Yardımcı Olabilir.

 

Son araştırmalar, belirli probiyotik türlerinin solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığını ve şiddetini azaltabileceğini öne sürüyor.

 

“Soğuk ve Grip Mevsimi”

COVID-19 pandemisi başladığından beri, soğuk ve grip sezonuna dair korkular arttı. İlk olarak, COVID-19 ve özellikle etkili bir influenza virüsünü içeren bir “ikizdemik” öngörüleri vardı.1 Sonra, uzmanlar COVID-19, influenza ve RSV’nin çarpıştığı bir “üçlüdemik” tahmin etmeye başladılar.2 Şu ana kadar, soğuk ve grip sezonunun bu yıl geçen yıla göre özellikle kötü olacağı fikri bir ölçüde gerçekleşti: 1 Ekim 2022’den bu yana ABD’de grip hastalıkları nedeniyle tahmini 280.000 ila 630.000 hastaneye yatış oldu.3, ki bu, tüm 2021-2022 sezonu boyunca toplam 100.000 hastaneye yatışın üzerindedir.4 Bu oldukça çarpıcı bir farktır ve bunun, COVID-19 pandemisinin zirvesinden bu yana seyahat ve sosyalleşmede bir artışa bağlanabileceği söylenebilir. (Referans için, 2018-2019 grip sezonu boyunca toplam 380.000 grip ile ilgili hastaneye yatış vardı.5 Bu yılki artış, bir ölçüde, bu yılın temeline dönüş olabilir.)

 

Ve eğer Şubat ayının sonunda sorunun büyük ölçüde çözüldüğünü düşündüyseniz, grip mevsiminin aslında Ekim’den Mayıs’a kadar sürdüğünü öğrenmek sizi şaşırtabilir, bu da Amerika Birleşik Devletleri Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne göre.6 Peki, bir sonraki birkaç ayı en sağlıklı şekilde atlatabilmek için ne yapabilirsiniz? İlk olarak, solunum virüslerinden kaçınmak için standart öneriler geçerlidir: Ellerinizi sık sık yıkayın, yüz maskesi takma konusundaki yönergeleri takip edin ve hasta olan insanlarla yakın teması kaçının.7 Ancak bağışıklığımızı bağırsak mikrobiyomu açısından değerlendirdiğimizde, sağlığımızın daha ayrıntılı bir anlayışını elde ederiz. Bağırsaklarınız, trilyonlarca mikrobiyomu içeren sindirim ve gastrointestinal sağlık ile en çok ilişkilendirilen büyük ve çeşitli bir mikrobiyomedir, ancak aslında en kritik etki alanlarından biri bağışıklık sistemidir.

 

İşte burada, bağırsak-bağışıklık bağlantısının nasıl çalıştığı ve virüslerin görünüşte hiç bitmeyen bir mevsiminde bağırsak-bağışıklık fonksiyonunu desteklemek için belirli probiyotik araştırmalarının arkasındaki umut verici bilgileri kısaca açıklayacağız. Bu konulara daha derinlemesine inmek için, …

Bağışıklık ve Bağırsak Bağlantısı

 

Bağışıklık sistemi, vücutla temas eden zararlı maddelerle (örneğin, patojen bakteriler) veya vücut içinde meydana gelen hastalık yapıcı değişikliklerle (örneğin, hasar görmüş hücreler) savaşan geniş bir hücreler, proteinler ve organlar ağıdır. Bağışıklık sistemi, vücudun kendi tanımadığı antijen adı verilen maddeler tarafından etkinleştirilir. Bağışıklık sistemi düzgün çalıştığında antijenleri tanır, tanımlar ve etkisiz hale getirir, böylece siz fark etmezsiniz. Ancak zayıf veya aşırı yüklenirse, belirli tehditlere karşı savunma yapamaz ve hasta olabilirsiniz.

 

Peki, bağırsaklar bu süreçte nasıl rol oynar? Bağırsak, merkezi bir konumda bulunur ve bağırsak-bağışıklık ekseni veya bağırsak-bağışıklık sistemi olarak bilinen çeşitli yollar aracılığıyla bağışıklık sistemine bağlanan bir iletişim anahtarı olarak hizmet verir. Sizin bağırsak mikroorganizmalarınız, bağışıklık sisteminin işlevini doğrudan etkileyebilen bu bağlantının önemli bir bileşenidir.

 

Aslında, bağışıklık sisteminin %70’i bağırsaklarda bulunmaktadır.9 Bu, hücre sayısının bir meselesi olabilir, ancak aslında bağırsak, vücudunuzdaki en büyük bağışıklık hücre sayısına ev sahipliği yapar ve GALT (bağırsakla ilişkilendirilmiş lenfoid doku) olarak bilinen dokuda bulunan bağışıklık hücrelerinin %70’ini temsil eder. GALT, vücudunuzu, gıda, sıvı, hava ve diğer dış girişler aracılığıyla sistemize giren patojen mikroplara karşı koruma rolünde önemli bir rol oynar. Çalışmalar, bağırsak mikrobiyomu ile GALT’taki bağışıklık hücreleri arasında yaygın bir “iletişim” olduğunu göstermiştir ve bu, bağırsak kanalındaki bağışıklık fonksiyonunun koordinasyonunda önemlidir.10