Günümüzde sigara bağımlılığı, Türkiye dahil birçok ülke için önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılındaki araştırmasına göre, Türkiye’de tütün ürünleri kullanma oranı yüzde 30,7’dir. Bu oran erkeklerde yüzde 42,1 ve kadınlarda yüzde 19,2 olarak belirlenmiştir. Dünya Bankası raporlarına göre ise Türkiye, 1990-1997 yılları arasında sigara içimi en hızlı artan ikinci ülke olmuştur.
Sigara bağımlılığının temelinde, nikotin adı verilen bir kimyasal bulunmaktadır. Araştırmalar, nikotin bağımlılığının ana nedenini oluşturan reseptörün, alfa-4 beta-2 nikotin asetilkolin reseptörü alt tipi olduğunu göstermektedir. Nikotin, beyindeki ödül merkezini uyararak dopamin adı verilen hoş bir kimyasalın salınmasına neden olur. Bu, kişinin kendini iyi hissetmesini sağlar. Ancak, sigara içmeye devam ettikçe işler karmaşıklaşır. Her sigara içişinde dopamin miktarı artar ve beyin nikotine alışır. Bu, sizi daha fazla sigara içmeye teşvik eder. Bu süreçte, reseptörlerde nöroadaptasyon gelişir ve nikotinin reseptörlere bağlanma kapasitesi artar. Sonuç olarak, vücudumuz daha fazla nikotine ihtiyaç duyar ve bağımlılık oluşur.
Ancak, nikotin bağımlılığını yenmek mümkündür. Sigarayı bırakma kararı, isteği ve azmi kişinin kendisine bağlıdır. Bu amacı gerçekleştirmek için kullanılabilecek birçok yöntem vardır. Bunlar arasında sigara bırakma klinikleri, nikotin bantları, tabletler ve çeşitli ilaçlar bulunmaktadır. Ayrıca psikolojik tedavi de sigarayı bırakmaya çalışanlara yüksek oranda yardımcı olabilir, çünkü nikotin bağımlılığının biyolojik temelinin yanı sıra ruhsal ve davranışsal nedenleri de vardır.